55. Bölüm
Corey, Arfo ve Jimmy... Johto'ya gidiyorlar... Jimmy Arfo'ya döndü ve "Johto'ya ne kadar var?" dedi. Arfo güldü ve "Yolu bitirmek üzereyiz. Son birkaç geçmemiz gereken yerler var, ve ardından hoop; Johto!" dedi. Bu habere Jimmy de, Corey de çok sevindi. Arfo "Ne var yani yürüseniz? Ölmüyorsunuz ya!" dedi. Jimmy de "Ben eğitmen olmaya başlayacağım! Yeni Pokémon'lar!" dedi heyecanla. Gözleri parlıyordu! Arfo "Hadi ordaan" dedi. Gülüştüler...
Yolları üzerinde bir çocuğu küçük bir Pokémon ile gördüler, ama Pokédex yine Pokémonu tanıyamadı. Pokémon, kahverengi ve garip tipliydi. Hepsi çocuğun yanına gittiler ve selam verdiler, çocuk da onlara selam verdi. Orada ne aradığını sorunca çocuk da: "Şurada bir okulda okuyorum. Siz de gelsenize? Bu aralar okul zaten bomboş, kimse gelmiyor. Ben de dersten kaçtım." dedi. Güldü Arfo, "Tamam. Geliyoruz. Belki de Jimmy bir şey öğrenir ha?" dedi. Jimmy ona sinirle baktı, ama yine de okula doğru ilerlediler. Okul çok büyük bir binaydı... Hemen içeri girdiler.
Çocuk onları okula getirdi. Daha sonra "Okulda hocalar yok zaten. Bizim sınıfa gelin." dedi. Birlikte sınıfa girdiler. Sınıfta öğrenciler koşturup Pokémon'larıyla oyun oynuyorlardı. Sınıf tozdan geçilmiyordu! Arfo "Çocuklar, beni dinleyin!" dedi. Herkes durdu, Arfo'ya baktı. Arfo "Şimdi eğer söylediklerimi yaparsanız, size çok güçlü Pokémon'lara nasıl sahip olunur, onun sırlarını veririm." dedi. Çocuklar buna inandı ve Arfo'yu dinlemeye başladı. Arfo, "Önce ses çıkarmadan herkes sıralarına otursun. Ben de bu sırada pencereleri açayım ki içerisi havalansın." dedi. Çocuklar hiç ses çıkarmadan yerlerine oturdular. Arfo ve Corey de pencereleri açtı.
Jimmy anlatmaya başladı: "Şimdi, ben Kanto'da lig birincisiyim, 8 adet rozetim var. Yani beni çok iyi dinleyin, ayrıca bir sürü Pokémon yakaladım, 100 tane falan. İyi bir Pokémon eğitmeni olabilmek için, öncelikle saçlarınız mavi olmalı. Benim gibi tabii ki de. Ve de, şapkalı olmalısınız. Bunlar olmazsa umudu kesin." dedi. Bunu derken kafasında şapka, mavi saçlı bir çocuk sevinçten çığlık attı. Jimmy devam etti, "Sonra, günde 2 kere çiğ yumurta için. 3 bardak da süt için, o zaman çok güzel olur." dedi. Çocuklar tiksindi sadece... Corey ve Arfo da gülüyordu.
Corey "Arkadaşımızın yaptığı şakaya gülelim ve ciddi konulara değinelim." dedi. Sonra da masanın arkasındaki sandalyeye oturdu. Ve anlatmaya başladı, "İyi bir eğitmen olmak demek, Pokémon'larınızı en üst evrime koymak demek değildir. İyi bir eğitmen, Pokémon'larının onu sevdiği ve her zaman anlaşabildiği zaman kendini gösterir." dedi. Sonra da "Asla Pokémon'larınıza evrimleşmesi üzerine baskı yapmayın!" dedi ve ekledi, "Eğer Pokédex alabilirseniz mutlaka onu kullanın." dedi. Jimmy kesti ve "Tamam! Bu kadar ciddiyet yeter. Biraz da ben anlatayım." dedi.
Jimmy yine saçmalamaya başladı: "3 kere takla atmak çok sağlıkılıdır. Yürümek, insanın bacaklarını hareket ettirerek sağlıklı yapar. Öyle yani. Kısaca hadi gidip top oynayalım!" dedi ve hep beraber bahçeye koşup top oynamaya başladılar. Corey onlara bakarak: "Off... İşimiz var bunlarla." dedi. Arfo da aynı şekilde üzüntülü bir hâlde başını salladı. Halbuki bir şeyler öğretebileceğini düşünüyordu...
Dışarıda bir süre oynadıktan sonra Corey "Aklıma bir fikir geldi" dedi ve çocukların başına geçip "Herkes yere otursun. Dersi dışarıda işleyelim." dedi. Çocuklar bağıra bağıra kabul ettiler ve herkes yere oturdu. Corey Kanto'dan bu yana yaşadığı güzel anıları anlattı. Deneyimlerinden söz etti. Yaptığı hataları da anlattı. Çocuklar onu dinlemekten büyük zevk aldı. Saatlerce anlattı hem de... Ve çocuklar hiç onu kesmedi, hiç başka şeyle ilgilenmedi. Çok güzel anlattı. Bu anlatma şekli çok güzeldi, Arfo ve Jimmy de dinlemekten zevk aldı. Sonra da "Benden bu kadar" dedi.
Jimmy en sonunda Corey ile dalga geçmek amacıyla: "Aman çok sıkıcı. Bakın çocuklar, sadece yumurta ve omlet ye..." derken Arfo onu çekti ve: "Bugünlük bu kadar. Öğretmenleriniz de gelir zaten. Hadi, iyi günleer!" dedi ve başından savdı çocukları. Çocuklar yavaş yavaş ayrıldılar. Corey ise: "Ne zordu be..." dedi. Arfo ise gülerek: "Zevkliydi, aslında öğretmen olmak isterdim. Her günüm böyle geçerdi, harika ama yorucu!" dedi.
Bölüm Sonu
|