Arfo Elm'e döndü ve "Planı ne zaman uygulayacağız?" diye sordu. Elm güldü "Daha plandan haberiniz bile yok." dedi. Arfo "Ama bi plan var." dedi. Elm "Gelin de size plandan söz edeyim." dedi. Herkes Elm'in başına toplandı ve Elm planı anlattı. Arfo "Bu harika!" dedi. Jimmy, "Çok heyecanlı olacak!" dedi ağzı sulana sulana. Corey "Peki, ne zaman yapacağız?" diye sordu. Arfo "Evet, ben de onu merak ediyorum." dedi. Profesör biraz düşündü ve "Bugün... Öğleden sonra." dedi. Herkes heyecanla öğleden sonrayı beklemeye başladı...

Elm planı bir daha anlatmaya başladı: "Biz Mewtwo'nun yanına gideceğiz, orada kuşlar da olacaktır. Büyük ihtimalle Mewtwo bize arkadan saldıracak, tam o sırada Celebi devreye girecek ve hepimizi birden geçmişe gönderecek. Geçmişte bütün Pokémonlar Mewtwo'ya karşı olduğu için ona saldıracaklar, Lugia ile Ho-oh dahil. Eğer yenilmezse, her şey Lugia ile Ho-oh'a kalıyor. Onlar saldıracak. Eğer yine yenilirsek... Dünya'nın sonu demektir bu." dedi. Arfo ve Corey'e göre bunlar korkunçken, Jimmy için eğlenceliydi.

Hep birlikte ilerlediler. Celebi Mewtwo'yu çağırdı. Herkes saklanıyordu. Aralarında bir şeyler konuştular. Ancak Mewtwo ikna olmamışa benziyordu. Mewtwo bir patlama yaptı, sinirlenmişe benziyordu. Arfo "Bizi görürse çok kötü olacak" dedi. Ardından Lugia ve Ho-oh göründü. Onlar görünür görünmez Celebi onları geçmişe gönderdi. Profesör Elm ve Mike yüksek bir yere çıktılar ve "Evet Pokémon'lar! Sizi bu duruma mecbur bırakan Mewtwo işte burada! Ona istediğinizi yapın!" diye seslendiler. Ses her yerde yankı yaptı. Tüm Pokémon'lar bunu duydu ve hepsi birden Mewtwo'ya saldırmaya başladı. Mewtwo bir bölgeyi kontrol etse başka kısımlardan Pokémon'lar sertçe saldırıyordu. Orayı kontrol altına alsa başka yerden Pokémon'lar saldırıyordu. En sonunda Mewtwo dayanamadı ve kendi etrafında büsbüyük bir çember yaptı sonra da büyük bir patlama! Arfo... Jimmy... Corey... Alex... Mike... Elm... Herkes... Yabani Pokémon'lar... Herkes! Orada bulunan herkes bayıldı! Üç kişi hariç! Mewtwo, Lugia ve Ho-oh dışında herkes bayıldı...

Mewtwo bir kahkaha attı ve: "İkiye bir, ha?" dedi gülerek. Ho-oh ile Lugia da bağırdı ve hemen Ho-oh Sacred Fire yaptı, Mewtwo ise yüksek bir yere çıkarak kurtuldu ve Psychic yaparak Ho-oh'u geriye attı. Oturdu Mewtwo, Lugia ile Ho-oh da uçarak oraya geldiler. "Neden benim tarafıma geçmiyorsunuz?" diye sordu onlara Mewtwo, hayır der gibi başını salladılar. Mewtwo hemen saldırıya geçti ama Lugia kanatlarıyla Mewtwo'yu iktirdi, Mewtwo öfledi ama Ho-oh bu sefer Sacred Fire'ı yaptı. Mewtwo yenilmiş numarası yaptı, Lugia başına gelince Mewtwo küçük çaplı bir patlama yaparak Lugia'yı uzaklaştı. Ho-oh da, Lugia da Mewtwo ile başa çıkamıyorlardı.

Mewtwo kollarını havaya kaldırdı ve yakınında olan Ho-oh'u psişik saldırılarla kendine doğru çekmeye başladı. Ho-oh buna engel olamadı. Mewtwo son bir el hareketiyle de Ho-oh'u duvara fırlattı. Duvar paramparça yıkıldı ve Ho-oh onun arkasında bayıldı. Kalkamadı uzun süre. Mewtwo havalandı ve "KİMSE ENGEL OLAMAYACAK" diyerek kahkaha attı. Lugia ayağa kalktı ve kanatlarını da açarak çığlık attı. Mewtwo arkaya döndü ve etrafına mor bir çember yaparak Lugia'ya hızlıca uçmaya başladı! Sonra da Lugia'ya sertçe çarptı. Lugia metrelerce geriye sürüklendi...

Mewtwo tekrar kahkaha attı ve: "Kazandım!" dedi, ama sonra duraksadı ve: "Bir dakika... Kim beni zamana geri götürecek!?" dedi. Aklına Celebi geldi ve koşarak yanına gitti. Dürttü, kalkmadı ve psişik yoluyla kaldırdı. "BENİ ZAMANA GERİ GÖTÜR!" dedi, Celebi korkudan tam yapacakken Lugia arkadan Mewtwo'ya Hydro Pump yaptı ve Mewtwo sürüklendi. Lugia hâlâ yaralıydı. "Hiç yorulmayacak msın?" dedi Mewtwo ve saldırmaya başladı, Lugia da...

Lugia Mewtwo'ya karşı saldırı yapmaya başladı. İlk olarak Sky Attack yaptı. Mewtwo bu saldırıyla yere çakıldı. Ama kısa sürede ayağa kalkıp Psybeam yaptı. Lugia bundan etkilendi ama tekrar doğruldu ve Aeroblast yaptı. Mewtwo bu saldırıyla yere doğru düşmeye başladı ama kendini toparladı ve Lugia'ya tekrar Psybeam yapmayı denedi. Ancak saldırıyı yapamadan Lugia bir Hydro Pump daha yaptı ve Mewtwo yorgun düşmeye başladı. Yerden kalkmayı denedi ancak kalkamadan Celebi başına geldi. Leaf Storm saldırısını yaptı ve Mewtwo hareket etmedi uzun süre...

Mewtwo bir anda yere yıkıldı. Celebi sevinerek Arfo ve diğerlerini kaldırdı, hep birlikte zamana geri döndüler. Hava eski hâline dönmüştü. Labratuara girdiler, Mike taşları çıkardı ve makineye yerleştirdi. "Artık bitti..." diye söylendi, ve düğmeye bastı. Bir parıldı oluştu ve 5 saniyelik bir ışık. En sonunda 1-2 şimşek çaktı, ardından her şey eski hâline dönmüşe benziyordu. Articuno, Zapdos ve Moltres de tekrar mutlulukla uçuyordu. "Bitti!" dedi Arfo sevinçle, Jimmy ve Corey de sevinerek ona katıldı.

Mike ve Elm koşarak dışarı çıktılar. Arfo asistana döndü ve "Nereye gidiyorlar?" diye sordu. Asistan "Mewtwo ve Mew'i kapsüle hapsetmeye gittiler." dedi. Arfo "Mew'i de mi! Ama Mew iyi bir Pokémon!" dedi. Asistan "İşi sağlama almamız gerekir, değil mi?" dedi. Arfo Mew için üzüldü biraz ama yapacak bir şey yoktu... Arfo teşekkür etti ve dışarı çıktı. Moltres, Articuno ve Zapdos havada uçuşuyordu... Arfo el salladı. Articuno gördü ve aşağı indi. Arfo "Bana çok kötü davrandın. Ayağınla kaçırdın, Mewtwo'nun önüne fırlattın... Hatırlıyorsun, değil mi!" dedi. Articuno Mahçup kafasını yere koydu ve gözlerini yukarı kaldırarak acındırıcı Arfo'ya baktı. Arfo "Tamamm, tamam" dedi. "Affettim." dedi. Articuno Arfo'nun yüzünü yaladı. O anda Jacob ve Danny de geldi. Articuno, Moltres ve Zapdos'un gittiğini gördü ve uçarak ayrıldı Arfo'dan. Arfo arkasından el salladı. Hemen arkasından Mike ve Elm geldi. Arfo koşarak yanlarına gitti ve "Profesör.. Mew.. O iyi.. Onu hapsetmemiz gerekmez" dedi. Profesör "İşi sağlama almak lazım. Böyle bir faciayı daha kaldıramayız, değil mi." dedi. Arfo cevap vermedi.

Mike Elm'e: "Sen Mew ve Mewtwo ile uğraş, sonra onu Johto'daki labaratuarına götür. Ben de burada çocuklarla uğraşayım." dedi. Elm onayladı ve gitti, Arfo ise: "Johto'ya az kaldı, değil mi profesör?" dedi. Profesör başını salladı. Arfo bir süre düşündü ve: "Şey... Ben... Jacob hariç bütün Pokémonlarımı sana bırakmak istiyorum." dedi. Mike: "Peki, doğru olan da bu zaten. O da bıraktı." dedi. "O?" diye sordu Corey. Mike cevap vermedi ve: "Git onlarla vedalaş, sonra bana gel." dedi. Arfo: "Peki." dedi ve dışarı çıktı.

Arfo önce Alex'e döndü. "Bir daha ne zaman karşılaşacağımız hiç belli olmaz... Ama umarım ileride bir gün karşılaşırız." dedi. Alex "Umarım" dedi gülerek. Sonra da sıkı sıkı sarıldılar. Arfo "Seninle güzel günlerim geçti, Portakal Adası'nda. Sonlara doğru değişse de biraz." dedi. Alex "Lig geriliminden dolayı ne yazık ki sana da sert davrandım. Özür dilerim." dedi. Arfo "Sorun değil, bu halini de gördüm ya..." dedi. Alex yeniden sarıldı. Arfo "Ligde kaçıncı oldun" diye sordu. Alex "Yarı finalde elendim ne yazık ki." dedi. Arfo "Johto'ya gidecek misin?" diye sordu. Alex "Düşünmüyorum." dedi. Sonra da "Artık gitme vakti, kendine çok iyi bak." ded ve el salladı. Ayrıldılar. Corey "Eee.. Sıra bende. Ben de burada ayrılayım." dedi. Arfo şaşırdı "Sen nereye? Johto'ya kadar birlikteydik hani?" diye sordu. Corey "Mike beni çağırdı, ihtiyacı varmış bana." dedi. Onunla da vedalaştılar. Sonra da üçü birlikte laboratuara geri döndüler. Elm de tam o sırada Johto'ya gitmek için motoruna binmişti... Mike "Pokéball'ları ver" dedi. Arfo Pokéball'ları çıkardı. Önce Horsea ile vedalaştı. Sonra Zubat ile. En sonda da Beedrill ile vedalaştı. Beedrill biraz üzüldü. Daha sonra hepsi Mike'ın yanına geçti. Arfo "Danny, bir kere daha denemeye ne dersin?" diye sordu. Danny ilk önce kabul etmedi. Daha sonra Arfo, "Eğer bu sefer de istemezsen, bundan sonra seni hep yanımda gezdiririm." dedi. Danny biraz düşündükten sonra onayladı. Sonra da Arfo hepsinin Pokéball'ını Mike'a verdi ve "Yeni şehir, yeni Pokémon'lar. O yüzden ayrılıyorum. Ama Johto'ya geldikçe sizi ziyarete geleceğim. Söz veriyorum." dedi. Diğerleri de el salladı ve Mike "Kendine iyi bak Arfo, Jimmy sen de." dedi ve Pokémon'larla birlikte oradan ayrıldı...